Bu Blogda Ara

17 Şubat 2017 Cuma

ÖLÜM!

   O gün gökyüzü alabildiğine ıslaktı. İlkbahar bütün ihtişamını yeryüzünde sergiliyordu. Aynı saatlerde yağmur ile güneşin muhteşem valsine tanıklık ediyorduk. Söyleyecek sözüm çoktu ama saatlerce arayıp taramama rağmen, ses bulup dillenmiyordu sözcükler. Defalarca söylediğim o sevda yüklü cümleleri kuramıyordum. Bu suskun çığlıklarımın tek nedeni o donuk, hissiz ve altında yatan acıya rağmen ruhsuz bakışlarıydı. Ben koşar adım yaklaştık ona, o aynı hızda uzaklaşıyordu benden. Üstelik hiçbir şey olmamış gibi monoton sıradan bir muhabbetin koynuna çekeliyordu beni. Yıllardır görmediğim halde, onun bu tavırlarını yadırgamıyordum. Alışkındım aslında. Bu kapalı kutu, gizemli yanlarıydı beni ona bağlayan. Belki sorularıma cevap verseydi, bu kadar işlemezdi içime.

   Aklımdan geçen bu düşüncelerle arada bir soyutlanıyordum dünyadan. O ise hiçbir şey olmamış gibi, havadan sudan konuşmaya devam ediyordu. Ara sıra susuyorduk. Gözlerimizin hesaplaşmasına müsaade ediyorduk. Ama çok uzun sürmüyordu bu susmalar. Ya ben ona denizde yol alan bir gezi vapurunu işaret edip alakasız sorular soruyordum.Yahut o yazılarım hakkında birkaç yorum yapıyordu. Anlamadığını bildiği halde. Aslında o hiç sevmez yazmayı, okumayı biliyordum. Odaklanma sorunu vardı. O da biliyordu benim bildiğimi. Ama sırf gerçeklerle yüzleşmemek adına anlamadığı ve sevmediği konular hakkında alakasız yorum yapıyordu. Epey bir süre sahilde deniz havasını soluyarak yürüdük. Ara sıra eskilerden söz açıldığında ikimiz de sus pus oluyorduk bir anda. Ben de korkuyordum. Ama benim korkum onu tekrar kazanmaya başlamışken, kaybetmekti. 

   Yürümekten ayaklarım ağrımıştı. O söylemese de anlıyordum. En az benim kadar yorulmuştu. Ama ben erkeğim bana bir şey olmaz diye gurur yapıp hiçbir şey söylemiyordu. Ben gördüğüm ilk banka çölde su görmüş bedevi gibi sevinerek, hızlı birkaç adımda yığılırcasına oturdum. O da bana ayak uydurdu.Yorgunlukla birkaç nefes çektim içime. Gözlerimi kapatıp nefesimin düzene girmesini beklediğim bir anda, o çok özlediğim eğlenceli kahkahası kulaklarımı doldurdu. O an gözlerimi açmak istemedim. Sanki açarsam bir daha duyamayacaktım. Hayal sanıyordum.

   Korkarak yavaş yavaş gözlerimi araladım. Hayal değildi! Benim yüzüme bakıp neşeli bir şekilde gülümsüyordu. Ben, şaşkın ve anlamsız bakışlarımı ona yönlendirince o gülmesini yarıda kesip, bir anda beni kollarını arasına alıp sıkıca sarıldı.Hiç beklemediğimiz bu yakınlaşmayı onun sessiz gözyaşları izledi. İlk etapta tepkisiz kalsam da birkaç saniye sonra en az onun kadar özlemle sarıldım. İlk defa onun gözyaşlarına şahit oluyordum. Hem de  benim için dökülüyordu o yaşlar. Yavaşça beni kendinden uzaklaştırıp, başını başıma yaslayıp gözlerimin içine baktı. Şimdi daha net görünüyordu yaşları. Ben de ağlıyordum. O sağ elini kaldırıp yanaklarımda gezdirince fark ettim ağladığımı. Gözlerimi onun gözlerine kenetleyip o anın verdiği cesaretle, "Seni çok seviyorum." diyerek hüzünlü bir gülümseme yolladım ela gözlerinin en derinlerine. O da her iki yanağıma tüy kadar hafif ama ateş kadar yakıcı birer öpücük bırakıp "Benim kadar sevemezsin!" dedi.

   Yıllardır  hayalini kurduğum bu anı yaşamanın verdiği heyecanı kaldıramayarak kendimi sonsuzluğun kollarına bırakıyordum. Güçsüzleşen bedenim yıkılırken ani bir refleksle yakalayıp korku ve heyecanla karışık adımı sayıklamasını duydum. Son defa "Seni çok seviyorum güzelim. ," deyişini.

   Gözlerimi açtığımda ilk karşılaştığım görüntü bembeyaz soğuk bir tavan oldu. Birkaç saniye sonra yaşadıklarım gözümde canlanmaya başladı.

Çığlıklar!
Gözyaşları!
BAŞINIZ SAĞ OLSUN!

En son duyduğum sözün bu olduğunu hatırladığımda yavaş yavaş tekrar gün yüzüne çıkan yüreğimin sancısıyla ve biraz önce gördüklerimin rüya olduğunu anlamamın verdiği acıyla can havliyle bir daha gelmeyeceğini bildiğim halde çığlık çığlığa adını haykırdım!


 Selamet DARĞIN...


Evet yine dram. Yine acı... Bu aralar hikaye yazmaya merak sardım. Galiba fena değil. Ama yine ayrılık kokuyor satırlar. Bir fark var ama... Bu hikaye gerçek! Maalesef yaşanmış bir talihsizlik. Umarım beğenilir. Gerçek karakteri merak edenler mesaj atsın...☺

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder