Bu Blogda Ara

31 Mart 2016 Perşembe

...


 Seninle yüreğimden geçen, en samimi duygularla konuşuyorum. Gecenin ortasında senin için aldım elime kağıt, kalemi. Ateşleri söndürecek gözyaşı döktüm yine senin için.
 Yine uyku girmedi gözüme. Niye diye sorma. Uyuyamadım işte! Rüyalarım... Gözümü kapattığım anda seni görüyorum. Elimi uzatıyorum. Sen uzaklaşıyorsun. Ben de arkandan bakakalıyorum.
 İnan seni üzmemek için kelimelerimi özenle seçiyorum.Şuan ne kadar yanlızım bilemezsin. Hatıralarımı süslüyor seni ilk ve son görüşüm...
  Sen benden daha inatçıydın. Hatırlıyor musun? İlk tanıştığımız zamanlarda beni yemeğe davet etmiştin. Ben ise kabul etmemiştim.Sen beni ikna etmek için hergün elinde bir demet çiçekle yolumu kesiyordun. Ta ki teklifini kabul edene kadar...
  Ben mavi rengi severdim. Sen ise kırmızıyı... Sonradan öğrendim renklerin piskolojisini.  Kırmızı rengi sevenler çok aceleci olurlarmıış. Sen de öyleydin.
  Evlenme teklifi ettiğin günü hatırla. Düşünmek için bir hafta müsade istemiştim. Sen yedi gün boyunca beni yemeğe çıkartmıştın.
  Peki ya son yaptığın ne kadar aceleci olduğunu göstermiyor mu? Benden önce gitmedin mi sen?... Offf... Biliyorum kızacaksın ama beni bu halimle nasıl yanlız...  Tamam tamam sustum... Yine isyan kokan cümleler sarf ettim. Her zamanki gibi, sen derdin ya;
- Kadere karşı gelinmez. Ölsem de seni hep seveceğim diye...
Hala beni seviyor musun sahi...
  Ya böyle şikayet ettiğime bakma. Aslında çok iyiyim. Sen gittiğinden beri bizimkiler beni hiç yanlız bırakmıyorlar.Seni hatırlatacak hiçbir şey bırakmadılar ortalıkta. Hani birlikte bir resim çekmiştik. Hatırlasana
 Çamlıca tepesinde. İşte oresmin var bende.Onu da bizimkilerden habersiz saklıyorum. Ne yapayım seni unutturmak istiyorlar. İçimde sevgini büyüttüğümü bilmiyorlar...
  Bir de üzülürsün diye söylemek istemiyorum ama, bu lanet hastalık canımı çok acıtıyor.Tek tesellim var. Sana kavuşmama az kaldı.  Kimse dile getiremiyor ama hissediyorum. Biliyorum biraz geç olacak ama olsun geliyorum sana. Hem dün doktorlar konuşurken duydum. Son günlerinde yanlız bırakmayın diyorlar.Herkes çok üzgün. Daha ölmeden ağıt yakmaya başlamış annem. Körpecik yavrum toprak mı olcak diyordu.
  O lanet trafik kazası ikimizi ayırdı.  Ölümün bizi tekrar kavuşturacağını nerden bilebilirdik.
  Daha fazla yazmaya mecalim kalmadı. Galiba beklediğimden daha çabuk geleceğim sana. Hayırlısı diyorum. Yüreğim hep seninle. SENİ CANIMDAN ÇOK SEVİYORUM...


    Altı sene önce yazdığım ilk hikaye. çok nadir de olsa bir iki hayat yansıtabiliyorum mısralarıma. Umarım beğenilir. Hikayenin gerçeklik payı vardır..

Selamet DARĞIN...

17 Mart 2016 Perşembe

YİNE AYRILIK...

Gönlümün kıyısından kaç ölüm geçti.
Gözlerim şafaklarda hep seni bekledi.
Sevdam çocuktu bazen
Bazen sürgün
Bazen karanlık...

Gel gör ki şimdi ayrılık
Yine ayrılık
Gel gör ki şimdi ayrılık
Kahpe ayrılık...

Sokaklar tanımadım
Yüzüm gülmedi.
Gel gör ki şimdi ayrılık
Yine ayrılık...
Gel gör ki şimdi ayrılık
Kahpe ayrılık!!!..

Ellerim soğuktur buzdan
Karda kır açan
Gel gör ki şimdi ayrılık
Yine ayrılık
Gel gör ki şimdi ayrılık
Kahpe ayrılık!!!...

Benim yoluma aydınlık
Giderken dar ağacına

Gel gör ki şimdi ayrılık
Yine ayrılık
Gel gör ki şimdi ayrılık
Kahpe ayrılık!!!...






Biraz acı da olsa notaları bence pek güzel bir şarkı.
Yine ayrılık..
Ahh kahpe ayrılık...
Suç notanın değil ki...
Giden de kabahatsiz.
Aslına bakılırsa suç yine sevmeye yeltenende...
Ama her şeye rağmen sevmeler pek güzel.
AYRILIK gerçeğine rağmen...